..::SiiRLeR::..

 

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

H

Haberin Var Mı?

rüzgara seni sevdiğimi söyledim
gelip kulağına fısıldasın diye
yağmura ellerimle dokundum
teninin her hücresine değsin diye
kuşlarla sohbet ettim
sana yalnızlığını unuttursun diye
yıldızları bir bir öptüm
dudaklarında parlasınlar diye
aşkımı ayın üzerine yazdım
baktığında okuyasın diye
güneşe ateşimi verdim
sevişirken seni kavursun diye
HABERİN VAR MI

                                                                                     Şule Bahar

.................................................................................................................
.................................


Habersiz

Habersiz açan çiçeği
Sevmem ben
Çiçek önce
Sana haber vermeli
Bilmeli
Güzelliğini
Ona kimin verdiğini...

                                                                                  Şafak Erkuş

.................................................................................................................
.................................


Hacı Bektaş-ı Veli

Geldi diyar-ı Ruma
Hacı Bektaş-ı Veli
Gönül dostu bir sima
Hacı Bektaş-ı Veli

Şenlendirdi bu yurdu
Yesevi'den bir nurdu
Nurlu bir dünya kurdu
Hacı Bektaş-ı Veli

Dua dolu el açtı
Sevgi adlı gül açtı
Ol Yunus'a yol açtı
Hacı Bektaş-ı Veli

Toprak sevgi doğurdu
Bu toprağı yoğurdu
Bizi aşka çağırdı
Hacı Bektaş-ı Veli

Polatoğlu yeridir
Dergahların eridir
Erenlerin piridir
Hacı Bektaş-ı Veli

                                                                                    Yusuf Polatoğlu

.................................................................................................................
.................................


Hacivat İle Kamer Hanım

Gecenin ortasında KAMER HANIM
Uykulardan uyku beğeniyor
Dönmüş arkasını bütün düşüncelere
Yatıyor

Hacıvat ise bir minderceğizde
Yastıklar yastıklarla boğuşuyor
Yeşari Zade'nin şarkısındaki gibi
Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır diyor

Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır diyor
Hacıvat ateşler içinde
Ama pielerine karşı memleketin
KAMER HANIM horluyor

                                                                                    Salah Birsel

.................................................................................................................
.................................


Hadi Bir Karanfil Koyalım

hadi bir karanfil koyalım vurulduğumuz yere
ya da bir mum yakalım
oysa, bir ağaç bile değilsiniz soluk alan
yitikler ortasında
bin bin filan çoğalınmaz artık
o masal o, sizin dediğiniz
binde biri gelselerdi geriye
yeniden doğsalardı dediğiniz gibi
kurtulmuştunuz...

kim yitirdi siz buldunuz
bırakın onları şimdi
gelin önce, bir karanfil koyalım vurulduğumuz yere
sonra bırakalım
binler... milyonlar... milyarlar koysun...
ve halka alabildiğine genişlesin... genişlesin...
yürekler bırakalım karanfillerle
inançlar bırakalım... azimler... yeminler...
hadi gelin,
hadi bir karanfil koyalım vurulduğumuz yere

sonra sokulalım birbirimize daha bir
sıklaşsın saflarımız
çözülen, ödün veren yıllardır...
ezgiler söyleyelim bir yandan
'ankara'nın taşına bak...'
aydınlık sabahların türküsü olsun
aydınlık yarınların...
önce biz söyleyelim
sonra yavaş yavaş herkes söylesin
sonra, yer gök inlesin.. sonra, yer gök dinlesin...
sonra, tüm ulusça söyleyelim, verip el ele
ama önce, gelin
gelin, bir karanfil koyalım vurulduğumuz yere...

                                                                                     Ergun Evren

.................................................................................................................
.................................


Hadi Gel Tanışalım

Gam keder düşmesin
Bana bakan o güzel gözlerine
Seninle tanışmak..
Seni tanımak isterdim güzelim
Bir güzel cümlede
Bir tek sen olan kelimede

Sakın bana
Öyle dalgın dalgın bakma güzelim
Hadi gel tanışalım
Uzat bana ne olur
Pamuk prenses görünümlü ellerini
Öpmek isterdim
Seni tanımak isterdim
Bana dalgın dalgın bakan gözlerinde.

Güneş bugün
Neden bu kadar güzel parlıyor
Yoksa
Bugün bana doğan güneş sen mi oldun
Sana bakamıyorum
Gözlerim kamaşıyor
Gözlerim yanıyor
Ama yine de
Sana bakan gözlerimi senden alamıyorum.

Gamze oturmuş
Şekil almış yanaklarınla
Bana güler misin
Beni kendi güzelliğinde sever misin
Konuş ne olur konuş güzelim
Hadi gel tanışalım
Seninle
Gerçek dost, gerçek arkadaş olalım.

Güzelim
Bana bugün
Sen güzellik satıyorsun..
Benden sıkılıp çekinmene gerek yok
Sana baktıkça kendimden geçiyorum
Sanki sende yandıkça aydınlanıyorum
Sana
Aşık olmamak için
Sende kendimi zor tutuyorum.

                                                                                  Atılım Kesmen

.................................................................................................................
.................................

Hadi Konuş Benimle

hadi söyle bana çocuk,
nedir seni hayata müptela kılan
dünden bugüne taşıdığın umut ne
hadi söyle
bak mevsim çoktan bahara döndü
bu tükenmişlik neden
hiç mi birşey yok payına düşen
hadi söyle
şimdi nerde, kiminle olmak isterdin
kim bir gülümseme katardı
o meleklerden kalma yüzüne
kim savururdu saçlarını
deli rüzgarlara kapıp koyuvermiş gibi
yüreğinin gürültüsü
ne vakit bastırırdı trenlerin bağırtısını

hadi söyle bana çocuk
nedir hayatında payıma düşen
solgun bir resimde tanık,
ya da hepten yabancı olduğun bir yüz mü
ya da ezip geçtiğin yollarda,
adımlarını kovalayan bir yansıma mı
hadi söyle
suskunluğundan damıttım ben
onca derdi tasayı
suskunluğunda tökezleyip düştüm,
kanattım dizlerimi

hadi söyle bana çocuk
gülüşlerindeki gizem neydi
gamzelerinin çukurlarına,
hiç düşünmeden attım kendi her seferinde
ölüm bile
bir uçuç böceği güzelliğinde gelip kondu omzuma
gocunmadım kabullendim.
hangi mezar kabul ederdi ki
gamzelerinden başka
bu yalnızlıktan gövermiş bedeni.

hadi söyle bana çocuk
konuş benimle.
damarlarımda doru atlar dolaşıyor
sen her sustuğunda
ezilen damarlarımda toynaklarının izi.
sen gül ki
gamzelensin yanakların
yoksa nerden mezar bulurum kendime
nerden huzur bulurum bu ölü bedenime

hadi konuş artık çocuk
bahardan payına düşeni al
kaldır başını göğü izle
göçmen kuşlar dönmek üzere
bekle çocuk
patlamak üzere canı yanan tomurcuk.
ağaca çoktan yeşil yürüdü
içime gövermiş bir yalnızlık
hadi çık gel artık çocuk
mevsim bahara dönmüşken
ve ben kendimi sana adamışken.

                                                                                      Özgür Çelik

.................................................................................................................
.................................


Hain Biri Değilim

Sebebim olma çek git arkana bile bakmadan,
Oyun değil bu yeniden başlayamam,
Sonu başı belli değil sen sonu olamazsın,
Baştan bitmesine inan ki katlanamam.

Acıyla yıkanmış bir bedenim var benim,
Uzun uzun yollar yürümüşüm ben,
Yalnız, sensiz ve ıslak sokaklarda,
Ben senin bildiğin gibi hain biri değilim,
Sadece sevmeyi bilmiyorum ya da sevilmeyi,
Yaralı bir yürek taşırım bu bedende,
Gözümde yaş olmaz gönlümde bir sevda ölümüne istesem de.

Sana son söyliyeceğim sözü unutma unutama,
Avucumun içinde bir güldün sen,
Seni öldürdüm belki ama,
Dikenlerin gönlümde kaldı...

                                                                                Gürcan Bingül

.................................................................................................................
.................................


Hak Bir Gönül Verdi Bana

Hak bir gönül verdi bana
Ha demeden hayran olur
Bir dem gelir şadi olur
Bir dem gelir giryan olur

Bir dem cehalette kalur
Hiç nesneyi bilmez olur
Bir dem dalar hikmetlere
Calinus ü Lokman olur

Bir dem gelir söyleyemez
Bir sözü şerh eyleyemez
Bir dem dilinden dür döker
Dertlilere derman olur

Bir dem çıkar arş üstüne
Bir dem iner tahtessera
Bir dem sanasın katredir
Bir dem taşar umman olur

Bir dem gelir olmuş geda
Yalın tene giymiş aba
Bir dem gani himmet ile
Fağfur ü hem hakan olur

Bir dem gelir asi olur
Hak zikrini yavi kılur
Bir dem gelir kim yoldaşı
Hem zühdü hem iman olur

Bir dem günahın fikreder
Dosdoğru tamuya gider
Bir dem görür Hak rahmetin
Uçmaklara Rıdvan olur

Bir dem sanasın zerredir
Hiç bilmeyesin kim nedir
Bir dem Çalap aşkı ile
Güneş gibi tâban olur

Bir dem girer mescitlere
Yüzün sürer anda yere
Bir dem varır deyre girer
İncil okur ruhban olur

Bir dem gelir Musa olur
Yüz bin münacatlar kılur
Bir dem girer kibr evine
Fir'avn ile Hâman olur

Bir dem gelir İsa olur
Ölmüşleri diri kılur
Bir dem gelir gümrahleyin
Yolunda sergerdan olur

Bir dem divü bir dem peri
Viraneler olmuş yeri
Bir dem uçar Belkıs'leyin
Taht ıssı Süleyman olur

Bir dem geyiktir meşede
Bir dem balıkdürür suda
Bir dem gelir arslan gibi
Âdemlere sultan olur

Dedim gönül bu ne işe
Düştün bu bitmez teşvişe
Eder beni suçlamanız
Bu iş bana Hak'tan olur

Anda ki Hak düzdü işi
Görmüş idim ben bu düşü
Anda ayân olan hüküm
Bunda kaçan pinhan olur

Nice biline bu gönül
Kim padişahlar ana kul
Alemlere boy vermeyen
Aşk işine ferman olur

Bir dem döner Cebrail'e
Rahmet saçar her mahfile
Bir dem döner İblis'leyin
Bu halk ile düşman olur

Bir dem Cüneyd ü Şibli'dir
Hem Bayezid ü Kerhi'dir
Bir dem gelir Mansur'layın
Boğazına urgan olur

Aşık bu gönül haline
İremedin ahvaline
Bu manâya ol ere kim
Akıl ona kurban olur

                                                                                İbrahim Tennuri
 

.................................................................................................................
.................................


Hak Geldi Batıl Zail Oldu

Hak geldi batıl zail oldu
Kitabımız yüce kuran
Kıyamete dek ışık oldu
Resulün sözünü hafife alanlar
Birer birer telef oldu
Daha neyi tartışırsınız?
İman edenler iman edin
Uyulması gereken şartlar
Ondört asırdır çoktan belli oldu
Gidilecek bir yol var
Adı da İslam oldu

                                                                  Muhammed Murad Uzun
.................................................................................................................
.................................