..::SiiRLeR::..
 

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

B

B/720

Penceresinden denize açılan odası,
Her akşam yalnızlığına dem vurduğu
hayatının kara zindanıydı.
Ama yine de bazı geceler penceresinden
damlara atlar,
O koca şehri istanbulu saatlerce gezerdi.
Gezerdi ama ne bir feride bulabildi
ne de bir tüccar karısı.
Yalnızlığını hiç aşamadı.
Çünkü faşistanbul onu hiç yanlız bırakmadı.

                                                                           Yıldırım Pehlivan

.................................................................................................................
.................................


B12

Canıma

Vitamini
Kabuğunda mıdır
Gönül yaralarımın?

                                                                                           Eser Cice

.................................................................................................................
.................................


Baba

yalnızlığımdır hep bıçakların kestiği
akşam çayında galetalarla yenen
koyu atlar götürür terkisinde
ne kadar kaçkın varsa evden
uykumdur sokaklarda sürünür
ya da düşer bir kadının elinden

yorgunluğumdur daha çok aşk
gelip gider o şehrin gemilerinden
esmerdir akşamlarda babam
çok esmer güler resimlerden
o kadar yakın bilmediğim
ölüme çok uzak günlerinden

ellerimdir dalgınlığında hep
hep bardaklarda, sular dururken
sürahilerde - akşam vakitleri
akşam çayına gelmiyen
bir baba, aydınlıksız odalarda
çok esmer güler resimlerinden.

                                                                                Ali Püsküllüoğlu

.................................................................................................................
.................................


Baba

Sevdalar, sevdalar; yüregimde dolu dolu sevdalar,
Yoklugunun derinliginde sevdalim,cigerim yanar.
Sensizlige bakan gözlerim,sabah kanar,akşam kanar,
Söyle be Arif baba ! bu sevdalar hep böylemi başlar?

Duygularim delsede bagrimi buda yetmez bana,
Sevmek ! nede yalin söylenir.Neyleyim ki lazim bu cana,
Deryalar içinde kavrulmak gibidir sevdalim sevdana,
Söyle be Arif baba ! bu sevdalar hep böylemi başlar?

Sensizlik çekilesi dert degil,bak işte geçti başa,
Olmuyor sensiz, olmuyor işte! sevdalar bin yaşa,
Benim olani bende saklarim,bagrimi döndürsede taşa,
Söyle be Arif baba ! bu sevdalar hep böylemi başlar ?

Daglandi yüregim serap görmek oldu artik benim işim,
Dertlerim dügüm dügüm,akittim içime göz yaşim,
Binler beklerim, sen gelmeden içilmiyor aşim,
Söyle be Arif baba ! bu sevdalar hep böylemi başlar ?

Bulutlar ! alin götürün beni,gittiginiz yerde olayim,
Canima can katanimdan oldum, belki onu bulayim,
Göz yaşlarim kurudu,pinar ! senden de su alayim,
Söyle be Arif baba ! bu sevdalar hep böylemi başlar ?

Yoklugu yok olana sigindim,onda buldum teselli,
Sevdalim bekle ! ne kaldi ki belki bir belki elli,
Esen yelden aldim kokunu,kavuşmamiz geçen günden belli,
Söyle be Arif baba ! bu sevdalar hep böylemi başlar ?

                                                                       İsmail Hakkı Özdemir

.................................................................................................................
.................................


Baba

Hak katında temsil
kalkıyor ruhun şaha
biçilir mi sana paha?

Gün yalana teslim
beden yaradana
ne olur gül baba!

                                                                              Tufan Yukarıbaş

.................................................................................................................
.................................


Baba Bana Bağırma

yol ıslanmasın diye
şemsiye açanlara...

baba bana bağırma
bülbülleri kaçırdın ormanlarımdan
kulaklarımın kapılarını havalara uçurdun
kapılar baba kapılar pencereleri alıp gittiler
tenorlar kaçtı ses tellerinden
çevreye saçıldı yavru diktatörler
seni ne sopranolar istedi de vermedik baba

baba bana bağırma
bayrak direklerine konan kartalları anlat
uzun uzadıya
nasıl da göremediler avcıları
o keskin gözleriyle vah hah ha
şans yıldızlara özgü bir yalan baba
yıldızlara tükürüp tükürüp onları gezegen yaptınız
savaşan halklar taktınız dünyanın boynuna

yalanları yazdım defterime hiç unutmadım
radyasyonu radyo istasyonu sanan Bakanları
çiğleri, Meclis tavanını çiğ köftelerle çiğneyen
doğum sonrası acılarını cüce ülkeler doğuran kadınların

hiç unutmadım
sakallarını yüzlerinde
yüzlerini sakallarında unutan adamları
ve ısırgan tarlalarındaki parçalarını
Uğur Mumcu'yu biz yapan bombanın

hiç unutmadım
uzak yakın tüm tuzakları baba
yolun ezdiği oyuncak bir kamyonsun sen
bir gam ağacısın
kar yüküne dayanamayıp kırılan
ilkbaharı gerzeklere ödünç verdin
geri getirmediler
güneşin başına gelenleri
biz ilkbaharsız nasıl anlarız baba


baba bana bağırma
bir kulağımdan giriyor sözlerin
öbür kulağımı tıkıyor
Buenos Aires'te olsaydım diyorum içimden
Eva'nın peronunda
karanlıktan kuşlar çalan bir tren
bir bıçak kaçağı
tangonun bacaklarını havaya kaldırdığı kentte
ama iyi ki buradayım, burada hiçbir şeyi unutmadan
burada
bilginin bilgisizlikten daha çok acı verdiği yerde
burada, tam karşında
hapisanelerde hintyağı gibi bir şeydi zaman
hastanelerde pıhtılaşmış kan gemisi gibi
yol alırdı saatler
karılarının namuslarını dillerinde saklayan
adamlar vardı bir taraflarda
televizyon kanallarında yitirilen çocuklar
gökyüzüne düşmemek için denize yapışan balıklar
ve depolara indirilen Lenin heykelleri vardı
Sovyet Rusya'da
kafandaki duvarları
niye cebine koymuyorsun sen baba


baba bana bağırma
farkında değilsin
arkasını ezilenlerin yaladığı
bir posta puludur dünya
bir kara delik yutana kadar uzayda bizi
asansör boşluğuna itilen bir kedisin sen
söylemenin tam sırası
ülkeyi bu duruma senin oy verdiğin
partiler getirdi baba
ama ben buradayım, burada hiçbir şeyi unutmadan
bir yaşamlık kaygı duruşundayım
yakın tarihimiz için


baba bana bağırma
bacağından vurulursa bir şiir
nereye kadar gidebilir
bana bağırma baba
kendine bağır
yoksa her şey bitebilir

                                                                                    Akgün Akova

.................................................................................................................
.................................


Baba Hasreti

Adınla, şanınla, sen bir ekoldün
Giyimin kuşamınla bir dekordun
Senin varlığın bana güven verirdi
Senin nasihatin bana ümit verirdi

Bayram, senin gibi olmayı özenirdi
Tüm mimik hareketini taklit ederdi
Seninle hayatı yaşamak ne güzeldi
Seninle yaşamak, her şeye bedeldi

İlk ata binme zevkimi seninle tattım
İlk korkumu, senin himayende attım
Bütün ilklerimi senin sayende tattım
Seni kaderle kaybettim kara bahtım

Gözüm simana, gönlüm sevgine hasret
Kolum koluna, kulağım o sesine hasret
Bütün benliğim, senin benliğine hasret
Yetim şair Bayram babasına çok hasret

Senin hasretin, bana çok mu çok koydu
Senden ayrılalı, sayısız aylar, yıllar oldu
Görenler benden ziyade, hep seni sordu
Ama senin ölümünü anlatmak çok zordu

Çünkü inanmak istemiyordu dostların
Atıcılığın ve de efeliğinle ün yapmıştın
Hep anlatırlar bir atışla 9 kuş vurduğunu
Sadakatinle gönüllerdeki taht kurduğunu

Sensiz geçen günlerim ay, aylarım yıl oldu
Gittiğinden beri, en yakınımız bile, el oldu
Bıraktığın o üç çiçeğe de kırağı vurup soldu
Bıraktığın servete, yağmacılar hep el koydu

Senin hasretin sanki içimde yanan bir kordu
Senin hasretin ve hayatın o acıları çok zordu
Şair Bayram, "gelse de vuslat, bitse bu hasret"
Yoksa, daha ölmeden bitirecek beni bu hasret

                                                                               Bayram Tunca

.................................................................................................................
.................................


Baba İle Kızı

Ay kızım kınalı kızım
Gelin olup gitti bugün
Sensiz ne yaparım kuzum
Gelin olup gitti bugün

Ağlayınca avuttuğum
Ninni çalıp uyuttuğum
Öpe seve büyüttüğüm
Gelin olup gitti bugün

Şahballı’yım sinem tüter
Benim derdim bana yeter
Ayrılık ölümden beter
Gelin olup gitti bugün

                                                                                  Hilmi Şahballı

.................................................................................................................
.................................


Baba Sevgisi

Nazarımdaki en adaletli baba sensin
Evimiz ve ailemizin orta direği sensin
Dünyaya geliş vesilemden biri sensin
Sanki dünyada en güçlü erkek sensin

Ah yemeyip yedirdin, giymeyip giydirdin
Her halinle bize kendini ne çok sevdirdin
Helal kazancınla, hep bizim kanımızdasın
Gösterdiğin sevgi/şefkatinle canımızdasın

Her akşam sarılıp da kollarında uyusam
Gözümü açtığımda hep yanımda bulsam
Seninle övünüp, mutluluklara gark olsam
Ne fark ederdi, gözünde hep bala kalsam

Bebekliğimin nasıl geçtiğini bilemiyorum
Belleğimdeki albümümde çok mutluydum
Az zamanda seninle çok mutluluk yaşadım
Birlikteyken vaktin nasıl geçtiğine şaşardım

Sırtın ter, elin ayağın, nasır olsa, çalışırsın
Gece gündüz demez karınca gibi çalışırsın
Kendinden ziyade, hep bizim için çalışırsın
Aile ve obamızı kem nazarlardan korursun

Bize yedirdiğin her helal lokma sadakadır
Bize gösterdiğin her güler yüz sadakandır
Baba bize giydirdiğin her elbise zekatındır
Bize öğrettiğin her müspet ilim sevabındır

Keşke, biraz daha yaşayıp da dede olsaydın
Ben oğul, sen de torun sevgisine doysaydın
Ben senin sen de torunun elinden tutsaydın
Ne olurdu, hayatta torun sevgisini tatsaydın

Senin dünyada yapacağın daha çok şey vardı
Benim de sana soracağım daha çok şey vardı
Senden, öğreneceğim daha çook şeyler vardı
Beraber yapacağımız daha çok işlerimiz vardı

Ne edem, kader erken ayırdı bizi birbirimizden
Ama, o derin sevgin hiç eksilmedi yüreğimden
O dekor, ekol ve siluetin, hiç gitmez gözümden
Ben kadere razıyım, inşallah O da razıdır bizden

                                                                                Bayram Tunca

.................................................................................................................
.................................


Baba'ya

Elimi tutan bir baba olmadın.
Beraber parka gitmedik hiç,
Top oynayıp, uçurtma uçurmadık.
Benim babam olmadın hiç...

Ağlayınca bana sarılan bir baba olmadın.
Gözyaşlarımı silmedin hiç,
Yanyana oturup dertleşmedik.
Benim babam olmadın hiç...

Zor durumumda yardım eden bir baba olmadın.
Beni arkana alıp korumadın hiç,
Yalnız bırakıp, terk ettin.
Benim babam olmadın hiç...

Bana sevgisini hissettiren bir baba olmadın.
Saçlarımı okşamadın hiç,
Yanağımı öpüp, iyi geceler diyemedin.
Benim babam olmadın, olamadın hiç!..

                                                                              Taha Yasin Uslu

.................................................................................................................
.................................