..::SiiRLeR::..
A
B
C
Ç
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
Ö
P
R
S
Ş
T
U
Ü
V
Y
Z
G
G
e c e
Ben gecenin en çok,
adını seviyorum.
Bir kere asildir gece...
Sonra karanlıktır.
Yüzlerdeki sahte tebessümler,
Yalan gülücükler,
Anlarsınız ya.
Sonra nefes alır çiçekler.
Arka odada bir ayin vardır,
Bense bir yangını doya doya yaşıyorumdur bu gece.
Elimde bir mücevher kutusu tutuyorumdur...
Mücevher kutusundaki afyon ruhunu,
şöminede yanan son fahişenin nefesi karışır
Ateşe gizli düşen silüete.
Süre baygın,
Kaygı sarhoş,
giz gözlerimde sarhoş.
Bebek kucağımda
ve
a
y
r
ı
n
t
ı
ayrıntı sırtıma geçirdiğim bin yıllık paltoda,
ayrıntı usul usul hayatı adımlayan saçlarımda.
ayrıntı ne kadar yağlasan da yine gıcırdayan kapıda.
Kapıyı açık unuttum,
Bir avuç su kadar masumsun oysa.
Zamanı yakabilir misin suyla?
Yap o zaman! Hadi ne duruyorsun!
Umutsuzluğu demin çöpe attım.
Biten şarap şişesiyle.
Gözlerimi mücevher kutusuna koydum.
Yatağıma girdim, mezara gömülen ceset gibi.
Geç kalıcağım dünden belliydi Ağustos`a.
Geceyi seviyorum dost!
Ben,
Gecenin
En Çok
Adını Seviyorum.!!
Ömer Kutlu
.................................................................................................................
.................................
Gafil İnsan
Şeytanla Kol koladır,
Melekliğe özenir;
Gururla düşer yola,
İlk adımda tükenir.
Cemal Gören
.................................................................................................................
.................................
Gahmut
Yaylasından Aşarken Yolum
Gahmut yaylasından aşarken yolum
Gördüm ki yaralı ağlar bir ceyran
Avcı vurmuş kanları yere akar
İniler sızılar ağlar bir ceyran
Çifte kuzusu var dağlar maralı
Kuduretten kaşı gözü karalı
Avcı vurmuş anaları yaralı
İniler sızılar ağlar bir ceyran
Davut Sulari'yem olmuşam nöker
Ceyran avuç avuç gözyaşı döker
Bizim yaylalarda sürüler yatar
İniler sızılar ağlar bir ceyran
Davut Sulari
.................................................................................................................
.................................
Gam
Rüzgar
esiyor uçurarak
kurumuş yapraklarini
bahçedeki çiçeklerin.
Yaz başinda
hatiralarini gömdügüm toprak
şimdi arsizca çiçek veriyor,
habersiz gelecek soguklardan...
Rüzgar
Esiyor uçurarak
koparilip parçalanmiş sayfalarini
hatira defterlerimin.
Yillarin hüznünü taşiyan sayfalar
üzerlerindeki kederi yok sayarak
havalaniyorlar büyük bir hevesle.
Seninle şarkimiz bile olamadi
geçirdigimiz kisa sonbahar günlerinde.
Şarkilar mirildanan rüzgari dinledik birlikte
notalar kaydi saçlarinin arasindan,
havalandi ince telleri laminör gamiyla...
Ozan Özışık
.................................................................................................................
.................................
Gam Kasavet
Cem'olalı Başıma
Gam kasavet cem'olalı başıma
Bir dem ağlamakla gülmez bu gönül
Nadan sözü tesir etmez düşüme
Her kelamı guşa almaz bu gönül
Bir dem muntazırdır yar selam için
Bir dem hiddetlenir her kelam için
Bir dem tabip olur il alem için
Öz derdine derman bulmaz bu gönül
Bir dem eserlenir eser yel gibi
Bir dem mevce gelir taşar sel gibi
Bir dem incelenir ipek tel gibi
Bir dem ipe sapa gelmez bu gönül
Bir dem Rüstem olur kılıcın biler
Bir dem Mecnun olur Leyla'sın diler
Bir dem Ferhat olur kayalar deler
Hiç bir meşakatten yılmaz bu gönül
Bir dem Müdam murat almak istiyor
Bir dem mahbubunu bulmak istiyor
Bir dem yüzbin çarha girmek istiyor
Sanırsın ölüm yok ölmez bu gönül
Müdami
.................................................................................................................
.................................
Gamzen Tiri ile
Kaşları Keman
Gamzen tiri île kaşları keman
Bu dertli sinemi delmek yol mudur
Yok mudur göğsünde din ile iman
Bendeni ferdaya salmak yol mudur
Eşiğinde mesken tutar kalırdım
Ol rakipten intikamım alırdım
Ağa yollum seni benim bilirdim
Varıp ellere yâr olmak yol mudur
Nasihattir tut guşünü sözüme
Şikâr eksik olmaz yavru bazıma
Tenhada gördüğün vakit yüzüme
Hercayilik edip gülmek yol mudur
Her kaçan gördükçe sen yüzü mahı
Zayi olur gider aklım billâhi
Der Gedayi be hey hubların şahı
Sende hak nazarım kalmak yol mudur
Gedayi
.................................................................................................................
.................................
Gariban Kâmil Efendi
Vefat Eden İnsan gibi insan Kamil DOĞAN'a
Bir ekmek için çalıştı,
Gariban Kâmil Efendi.
Böyle yaşamaya alıştı,
Gariban Kâmil Efendi.
Çırpınırdı hep uçmaya,
Ab-ı hayatı içmeye,
Kötülüklerden kaçmaya,
Gariban Kâmil Efendi.
Hep gülerdi için için!
Gam kasavet niye, niçin?
Hiç boşuna yolma saçın,
Gariban Kâmil Efendi.
Hayata alayla baktı,
Yüreğinde kini yoktu,
Gönlümüzde iz bıraktı,
Gariban Kâmil Efendi.
Tasa etmezdi yarını,
Paylaşırdı hep varını,
Yaşıyordu baharını,
Gariban Kâmil Efendi.
Yol tükendi sona erdi,
Bitti artık dünya derdi,
Hepimize bir ders verdi,
Gariban Kâmil Efendi.
Abbasın da budur huyu,
Döktü üstüne gül suyu,
Sen kabrinde rahat uyu,
Gariban Kâmil Efendi.
Abbas Yurt
.................................................................................................................
.................................
Garip
Gün doğanda gözüm seni arar,
Derdime bir derman arar,
Sensiz can neye yarar,
Karanlığıma bir sır ol sırdaş.
Şu yalan dünyada garibim,
Bir güzel gönüle sahibim,
İki öksüz, iki yetim,
Dağ üstündeki dağ senin
Adem Duman
.................................................................................................................
.................................
Garip Bir
Yolcuyum
Her yeni bir gün eskiyecek
Her eski yok olup gidecek
Bir gün ben de ecel ile gidecek
Garip bir yolcuyum
Bir yol vardır rahat mı rahat
Acaba sonunda hacat mı azat
İşte yolcu böyle berbat
Garip bir yolcuyum
Bir yol vardır taşlı çakıllı
Bir yol vardır dünya malı
Ebedi saadet aramalı
Garip bir yolcuyum
Hayatın tadı da yalan
Fani dünyadakiler yalan
Gördüğümüz büyük bir alan
Garip bir yolcuyum
Bekir Kılınç
.................................................................................................................
.................................
Garip Şair
Ben bir garip şairim
Yazdığım şiirleri bastıramayan
Sevdiğim kızı bulamayan
Bahtı kara mı kara bir şairim
Şair olmak marifet değilmiş
Kaderler alnımıza önceden verilmiş
Ölmek için çarmıhlar gerilmiş
Bahtı kara mı kara
Bir garip şairim ben
Emin Boz
.................................................................................................................
.................................

|